ORSER, Avrupa Organik Sertifikasyon Kuruluşları Konseyi – EOCC üyesidir. European Organic Certifiers Council (EOCC)
ORSER, Uluslararası Organik Tarim Hareketleri Federasyonu (IFOAM) üyesidir.
ORSER, Organik ve İyi Tarım Uygulamalarında, ETO (Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği) üyesidir.

Organik Tarım

Organik Tarım Nedir ?

Organik tarım, hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğadaki dengeyi yeniden kurmaya yönelik, toprağın verimliliğinde devamlılık sağlayan biyolojik mücadele ile hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren, sentetik kimyasal gübre ve ilaçların kullanımını yasaklayan, organik ve yeşil gübreleme, ekim nöbeti ve toprak muhafazasını tavsiye eden, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrol altında olan ve  elde edilen ürünün sertifika ile belgelendiği bir üretim şeklidir.

Organik tarım ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmayı ve  tüketiciye sağlıklı gıda arzını hedefleyen, çevre ve insan dostu üretim sistemlerini içermektedir.

Organik Tarımın Amacı 

Çevrenin, doğal kaynakların korunması ve bozulan ekolojik dengenin yeniden tesisi, sürdürülebilir tarım, toprağın yaşatılması, flora ve faunanın korunması, biyolojik çeşitliliğin devamı ve kimyasal kirlilik ile zehirli kalıntının sonlandırılması temel amacı oluşturmaktadır.

Her türlü sentetik, kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanması yanında organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın" muhafazası, bitkinin direncini artırma, parazit ve predatörlerden yararlanmayı tavsiye eden bütün bu üretim tarzında üretimde miktar artışı değil ürünün kalitesinin yükseltilmesini amaçlanmaktadır. Günümüzde sadece organik tarımla toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumak mümkün olmaktadır.

Organik Tarım Neden Gereklidir 

Tarım yapılan birçok arazide sentetik kimyasal girdilerin (sentetik mineral gübreler ve sentetik kimyasal tarım ilaçları v.b) kontrolsüzce ve aşırı kullanımı sonucunda oluşan kirlilik, doğal dengenin bozulmasına neden olmuştur.

Toprağın erozyona uğraması sonucu toprak kayıpları artmış, toprakta organik madde ve humus yokluğu ve toprak profilindeki A horizonunun kaybı nedeniyle toprak mikroorganizmalarının yok olmasına zemin hazırlanmıştır.

Modern, entansif tarım aşağıda belirtilen sorunlara sebep olurlar: 

  • Sürekli monokültür tarım yapılması, münavebe sisteminin uygulanmaması sonucu ürünlere zarar veren hastalık ve zararlıların çoğalmasına neden olunmuştur.
  • Kimyasal ilaçların kullanılması bazı faydalı böcek türlerinin yok olmasına sebep olmuş ve biyolojik mücadele ortamı tahrip edilmiştir. 
  • Aşırı gübreleme, özellikle çabuk yıkanan azotlu gübrelerin yer altı sularına karışmasına sebep olmuş, bu da hayvan ve insanlarda nitrat zehirlenmelerini beraberinde getirmiştir.
  • Organik tarım başvuru formunu buraya tıklayarak indirebilirsiniz

Bütün bu olumsuzlukların önüne geçmek için, doğayı tahrip etmeyen yöntemlerle, insanlarda toksik (zehirli) etki yapmayan tarımsal ürünlerin üretilmesi ve tüketilmesinin tercih edilmesinin gerekliliği ortadadır.

Bütün bu olumsuz gelişmeleri müteakip, en gelişmiş ülkeler başta olmak üzere birçok ülkedeki bilinçli üreticiler örgütlenerek  bu yöntemlerin başında yer alan ve doğa ile barışık olan organik üretime geçmiş ve geçmeye devam etmektedirler.

Başvuru

  • Organik tarımla ilgili yapılacak çalışmaların başlangıcında hangi tür organik üretimin ne kadar alanda gerçekleştirileceği planlanarak, bu plan dahilinde Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşuna  (ORSER’e) müracaatta bulunulur. 
  • Müteşebbis, organik tarım faaliyetini bireysel olarak yapabildiği gibi, bir üretici grubu, şirket, birlik veya kooperatif olarak da  yapabilir. Başvuran kişi veya tüzel kişilik, sitemizde yer alan başvuru formunu doldurarak ORSER' e iletir.
  • Müracaat eden (müteşebbis) grup veya tüzel kişilik ise (Şirket, kooperatif, birlik v.b) mutlaka bu grup liderinin veya tüzel kişiliğin organik faaliyetlerde bulunacak üreticilerle sözleşme yapması ve bu sözleşmelerin birer suretini  sözleşme imzalanmadan önce ORSER’ e göndermeleri gerekmektedir.
  • İncelemeyi müteakip hazırlanan sözleşme imzalandıktan sonra ürün cinsine ve yetiştirme şartlarına bağlı olarak ORSER tarafından organik tarıma geçiş dönemi başlatılacaktır.
  • Bu geçiş döneminin süresi; arazinin konumu, ürün cinsi, ürünün tek yıllık veya çok yıllık oluşu, önceki yıllarda kimyasal zirai ilaç ve gübre kullanımı gibi durumlar dikkate alınarak belirlenmektedir.
  • Organik tarım başvuru formunu buraya tıklayarak indirebilirsiniz.

Organik Tarımda Kontrol ve Sertifikasyon İşlemlerinin Gerekliliği

Ülkemizde, bir ürünün piyasalarda organik ürün olarak işlem görebilmesi için öncelikle ilgili organik tarım mevzuatları gereğince kontrollü bir üretim yapılması ve elde edilen ürünlerin mutlaka sertifikalandırılması gerekmektedir. Gerekli kontrol ve sertifikasyon işlemleriyle ilgili çalışma periyodu ve organik tarıma geçiş süreci tamamlandıktan sonra, elde edilen ürünler, Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşu tarafından verilen ürün sertifikası ile “Organik Ürün” olarak pazarlanabilmektedir. Ayrıca bitkisel üretimde organik tarıma başlanmasından 12 (on iki) ay sonra elde edilen ürünler geçiş süreci ürünü olarak değerlendirilir. 

Bu amaçla, Kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından alınmış olan yetki belgesi kapsamında, yapılmak istenen organik tarımla ilgili çalışmaların başlangıcından itibaren kayıt altına alınması ve kontrolünün sağlanması gereklidir.  Üretilen ürünlerin organik ürün olarak pazarlanabilmesi için kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşu tarafından müteşebbis ve ürün sertifikası verilmektedir. Kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun kontrolü ve sertifikası olmadan yapılan üretim, organik ürün olarak değerlendirilemez.